Müvekkil aleyhine kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı VERGİ MAHKEMESİNE açmış olduğumuz Özel Usulsüzlük Cezasının iptali hakkındaki dava, yargılama ortasında Vergi Dairesince ceza terkin edilmiştir. Yargılama ortasında dava konusuz kalmıştır. (2)
- Emin Hukuk Bürosu
- ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI
- Read Time: 5 mins
- Gösterim: 355
Müvekkil aleyhine kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı VERGİ MAHKEMESİNE açmış olduğumuz Özel Usulsüzlük Cezasının iptali hakkındaki dava, yargılama sırasında Vergi Dairesince ceza terkin edilmiştir.
Yargılama sırasında dava konusuz kalmıştır. Olay, müvekkilin iş yeri açarak maliyeye bildirimde bulunmadığı ,toptan buğday alım satımına başlandığı halde 20.700,00-TL ve 3.600,00-TL'lik buğday alımlarına ilişkin müstahsil makbuzu düzenlenmediğinden bahisle adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca anılan tutarların %10'u oranında kesilen özel usulsüzlük cezalarının; elektronik yoklamadaki tespitlerin aksine faaliyete 23.07.2017 tarihinde başlanıldığı, henüz faaliyetine başlanmadan buğday pazarında bulunan bütün iş yerleri hakkında yapılan ihbar üzerine hakkında e-yoklama yapıldığı, mükellef olunmadan müstahsil makbuzu bastırılamayacağı gibi işe başlama faaliyetinden sonra 10 günlük yasal bildirim süresinin de olduğu, hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştü. Yerel Mahkemenin cezanın konusu hakkındaki gerekçeli kararı aşağıdadır.
VERGİ MAHKEMESİ
DAVACI : ADNAN ....
VEKİLİ : AV. ÖMER FARUK ARDIÇ
İsmetpaşa Mahallesi 36010.Sokak Gülpak 2 Apt. Kat:3 No:5 Dulkadiroğlu/KAHRAMANMARAŞ
DAVALI : K.... VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : AV. G........
DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, toptan buğday alım satımına başlandığı halde 20.700,00-TL ve 3.600,00-TL'lik buğday alımlarına ilişkin müstahsil makbuzu düzenlenmediğinden bahisle adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca anılan tutarların %10'u oranında kesilen özel usulsüzlük cezalarının; elektronik yoklamadaki tespitlerin aksine faaliyete 23.07.2017 tarihinde başlanıldığı, henüz faaliyetine başlanmadan buğday pazarında bulunan bütün iş yerleri hakkında yapılan ihbar üzerine hakkında e-yoklama yapıldığı, mükellef olunmadan müstahsil makbuzu bastırılamayacağı gibi işe başlama faaliyetinden sonra 10 günlük yasal bildirim süresinin de olduğu, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :Davacının başvurusu üzerine dava konusu vergi/ceza ihbarnamesinin düzeltme fişi ile terkin edildiği belirtilerek konusu kalmayan davanın esasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığı savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Kahramanmaraş Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
04.02.2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447. maddesinin 2. fıkrasında; mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.06.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hükmüne yer verildiğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin gönderme yaptığı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri yerine Hukuk Muhakemeleri Kanunun'da karşılık gelen maddelerin dikkate alınması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308. maddesinde; kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi şeklinde tanımlanmış olup, aynı Kanun'un 311. maddesinde kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, aynı Kanunun 312. maddesinin 1. fıkrasında ise kabul beyanında bulunan tarafın, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edileceği düzenlenmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Danıştay’da, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işlerde ücret" başlıklı 15. maddesi uyarınca, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Davalı idarece verilen ve Mahkememiz kayıtlarına 1.11.2018 tarihinde giren savunma dilekçesi ve eki belgenin incelenmesinden; davacı adına düzenlenen dava konusu 07.09.2018 tarih ve 20180907...01 sayılı vergi/ceza ihbarnamesinin davacının 01.10.2018 tarihli başvurusu üzerine 23.10.2018 tarih ve 20181023...645 sayılı düzeltme fişi ile iptal edilerek tamamen terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idare tarafından uyuşmazlığa konu cezaların düzeltme fişiyle terkin edildiği belirtildiğinden, işin esası hakkında karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılması istemiyle 12.10.2018 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına giren dilekçe ile dava açıldığı, dava dilekçesinin davalı idareye 16.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı idare tarafından birinci savunma süresi içerisinde anılan vergi ve cezaların düzeltme fişi ile iptal edildiği ve 14.11.2018 tarihli savunma dilekçesi ile de dava konusu cezalı tarhiyatın terkin edildiğinin belirtildiği anlaşıldığından yukarıda belirtilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 15. maddesi uyarınca davanın açılmasına sebebiyet veren davalı idare aleyhine vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; KONUSU KALMAYAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davanın açılmasına yol açtığından aşağıda dökümü yapılan 84.10-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 15. maddesi uyarınca 605,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin davacıya iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesin olarak, 15/11/2018 tarihinde karar verildi.