Kahramanmaraş Hukuk Bürosu
- Emin Hukuk Bürosu
- Blog
- Read Time: 7 mins
- Gösterim: 870
Hukuk
Hukuk kelime anlamı olarak hak kavramının çoğulu olup Arapçadan gelmektedir.
Genel tanım olarak toplumdaki düzeni sağlayan devletin yaptırım gücünü belirleyen kanunlar bütünüdür. Yazılı kaynaklara göre 1451 yılında “Ferec Ba'd eş-Şidde” adlı eserle literatürümüze giren hukuk günümüzde sadece haklar olarak değil, kurallara uymayanlara müeyyideleri belirleyen, devlet-toplum-birey ilişkilerinde sınırları, yetkileri ve yasakları belirleyen bağlayıcı kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Hukukun Tarihçesi
İlk hukuk kuralları olarak MÖ 3200 yılında Sümer Kralı (Lagaş Site Devlet Kralı) Urugakina’nın kanunları bilinmektedir. Sonrasında Babil Kralı Hammurabi kanunları ile hukukta ilk reform olarak kayıtlara geçmiştir. Bazı kaynaklarca Babil Kralı Hammurabi kanunları ilk yazılı hukuk sistemi olarak kabul edilse de Uluslararası kaynaklar MÖ 3200 yılında Sümer Kralı Urugakina tarafından konan kanunları ilk yazılı hukukun başladığı tarih olarak kabul eder. Hukukun sosyal evrimi toplumları ve bireyleri etkilediği gibi devletleri de etkilemeye başlamıştır. MÖ 1280 yıllarında Mısır Devleti ile Hitit Devleti arasında yapılan Kadeş antlaşması ilk uluslararası hukuk vesikası olarak kayıtlara geçmiştir. Antik çağın en büyük dini kuralları da kayıtlara Musa Kanunu olarak geçen 10 emirdir. Dini hayatımızı da şekillendiren dini kurallarla beraber hukukun her alanda gelişimi devam etmiştir.
Hukukun gelişimi milattan önce hukuk devlet-toplum eksenli gelişirken milattan sonra toplumun içindeki toplulukların devamında bireyin ön plana çıkmaya başladığını görmekteyiz. İnsan haklarının gelişimi hukukun gelişimine ivme kazandırmıştır. Bilinen en eski yazılı insan hakları belgesi olarak Hz. Muhammed’in Veda Hutbesi halen güncelliğini ve geçerliliğini korumaktadır. İslam’ın yayılması ile icma ve kıyas doğu yarımkürede toplumun gelişimine önemli katkıda bulunmuştur. Öte yandan 1215 Magna Carta ile devletlerin mutlak hüküm anlayışı sınırlandırılmaya başlanmış, 1776‘da yazılan Virginia Haklar Bildirgesi ve 1789 yazılarak 1791 Fransız anayasasına önsöz olarak giren Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi özgürlük güvenlik terazisini birey lehine geliştirmiştir. Günümüzün en ön önemli insan hakları belgeleri olarak İnsan Hakları Evrensel Belgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile yürürlüğü tartışma konusu olsa da 1978 Amerikan Sözleşmesi ve Amerikan İnsan Hakları ve Ödevleri Beyannamesi halen geçerliliklerini korumaktadır.
Hukukun hayatın her alanında temel ihtiyaç haline geldiği günümüzde anayasal-yasal ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerden doğan tüm haklarınızın yegâne savunucusu Emin Hukuk Bürosu olarak sizlere her türlü hukuki yardım ve dayanışma hizmetlerini sunuyoruz.
Savunma Hakkı
Hukukun gelişimine her ne kadar yukarıda sayılan tarihi belgelerin yanı sıra cesur müdafilerin savunmaları çok büyük katkılar sağlamıştır. Keza hukukun gelişimi terazi dengesi ile örneklendirilse de hukuk hep hakların mücadelesi ile gelişmiştir. Bilinen en eski savunma belgesi olarak öğrencisi Eflatun tarafından yazılan Sokrates’in Savunması savunmanın hukukun olmazsa olmazı olduğu, hukuk ne kadar gelişmiş olursa olsun savunmanın mutlak bir gereklilik olduğunu açıkça göstermektedir.
Sokrates’in savunması hem hukuk felsefesi hem de hukuk tarihi açıdan çok önemli bir belgedir. Öncelikle Sokrates’in savunması Sokrates’i idamdan kurtarmamıştır ancak hukukun tarihsel evriminde çok önemli bir köşe taşı olmakla beraber savunmanın eski bir kurum olduğunu göstermektedir.
Tarihsel anlamdahak arama mesleği olan avukatlık bazı kaynaklara göre Roma İmparatorluğu dönemiyle ortaya çıkmış olsa da bazı uluslararası kaynaklara göre Antik Yunan, Mezopotamya ve Mısır’da örneklerini görmek mümkündür. Zira Demosthenes ve birçok Sümer ve Asurlu siyaset ve hukuk adamları avukatlık mesleğini o dönemlerde icra ettikleri bilinmektedir.
Roma döneminde özellikle ceza hukukunda hukuki danışmanlık olarak tarihi kayıtlara geçen avukatlık mesleğinin bilinen en eski ve ünlü örnekleri Demosthenes ve Çiçero’dur. Yine Cincia Yasası ile önem kazanan ve İmparator Justin’in reformları ile kurumsallaşan avukatlık mesleği örgütlenmeye başlamış ve hukuka çok büyük kazanımlarda bulunmuştur. Günümüz hak ve özgürlüklerinin altında yatan reformlara ışık tutan savunmalar ve müdafaalar bulunmaktadır. Bilinen ilk baro sistemi Eski Roma döneminde olduğu bilinmektedir.
Ortaçağ döneminde engizisyon mahkemelerinde uygulanan insanlık dışı muamelelerden dolayı avukatlık çok önemsenen ve önemli bir meslek değildi. Zira elde edilen deliller tehdit, şantaj, işkence gibi insanlık dışı yöntemlerle elde edildiği için avukatların çalışmasının önünde öncelikle engizisyon mahkemelerinin kendisi bulunuyordu. Ancak Reform ve Rönesans hareketleri ile başlayan yeni dönem Avrupa’da avukatların yıldızının yeniden parlamasına neden olmuş. Bir nevi hukukun üreteçleri olarak çalışan avukatlar sanayileşen dünyada hukuk terazisine denge getiriyorlardı. Fransız aydınlarından Montesquieu Farsça Harfler adlı eserinde “Avukatlar canlı kitaplar olduğunu, görevlerinin aydınlatmak olduğu söylemiyle avukatlık mesleğinin önemini gözler önüne sermiştir.
Osmanlı Devletinde avukatlık kurumu Tanzimat Döneminde gelişmiştir. Tanzimat Fermanından önce dava vekilliğine pek olumlu bir bakış olmadığından vekil kavramı çoğunlukla borçlar hukuku kapsamında borç akdine dayanan vekalet üzerinde yoğunlaşmıştı. 1851 Kanun-i Cedit, 1861 Usulu Muhakeme-i Ticaret Nizamnamesi ve 1874 yılında Mecelle ile Osmanlı Hukukuna Dava Vekili kavramı girmiştir. 1882 yılında Avukatlık Kanunu çıkarılarak literatüre “Avukat” kavramı girmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşu ile 1924’de Mahamat Kanunu çıkarılmış, Kanundan önce 5 ilde Dava Vekilleri Cemiyeti kurulmuştur. 1926 yılındaki değişiklikle Mahamat Avukatlık olarak değiştirilirken kanunda geçen Muhami de Avukat olarak değiştirilmiştir.
EminHukukbürosu olarak hayatın ve hukukun her safhasında savunma hakkınızı diğer yasal haklarınızı koruyarak, hukukumuzun verdiği tüm yetki ve imkanlarla müdafaa edeceğiz.
Kahramanmaraş’ta Hukuki İstatistikler ve Hukuk Büroları
Kahramanmaraş’ta 2011 yılı istatistiklerine göre 14.508 adli vaka gerçekleşmiştir. 2018-2019 yıllarında icra-iflas dosyaları 1/5 oranında artarken 2018 yılında ilamlı takip sayısı neredeyse katlanmıştır. 2018 yılında Kahramanmaraş’ta bir önceki yıla oranla yaklaşık % 8 artarak 52.000 vekaletname düzenlenmiştir. Yine bir önceki yıla oranla terk eden eşe ihtarlar neredeyse iki katına çıkmıştır. Veraset işlemlerinin 2018 yılında bir önceki yıla oranla yaklaşık %5 arttığı, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılıklarınca 2018 yılında düzenlenen dosya sayısı bir önceki yıla oranla yaklaşık %10 artarak yaklaşık 86153 olarak kayıtlara geçmiştir. 2018 yılı itibariyle Ağır ceza dosyaları sayısı ise bir önceki yıla oranla yaklaşık %6 artarak 2694 olmuştur (Elbistan-445 dahil değildir)
Kahramanmaraş’ta bilinen 279 hukuk bürosu olup bunlardan 208’i Kahramanmaraş merkezindedir. 2018 verilerine göre Kahramanmaraş barosuna kayıtlı 519’u erkek, 233’ü kadın olmak üzere 752 avukat bulunmaktadır.
Kahramanmaraş’ın nüfusuyla eşzamanlı artan vakalar ve yukarıda belirtilen rakamlar avukat ihtiyacının ne kadar elzem olduğunu açıkça göz önüne sermektedir. Kahramanmaraş’ın saygın ve tanınmış hukuk bürolarından birisi olarak tecrübeli avukatlarımız ve alanında uzman kadromuzla size hukuki danışmanlık ve dava vekilliği hususunda Emin hukuk Bürosu olarak size hizmet etmekten onur duyarız.